26May

Cumhurbaşkanı Sn Erdoğan, 2020 Buğday Alım Fiyatını Açıkladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2020 ürünü buğday alım fiyatını açıkladı. Hububat müdahale alım fiyatı bu sene de geçen sene gibi hasat öncesinde açıklandı. Buna göre Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) müdahil olarak üreticiden ton başına kırmızı ve beyaz sert ekmeklik buğdayı 1.650 liradan, arpayı 1.275 liradan, makarnalık buğdayı 1.800 liradan, çavdar- yulaf- tritikaleyi 1.250 liradan alacak.

Açıklanan fiyatlar geçen seneye göre; makarnalıkta yüzde 24.4, ekmeklik buğdayda yüzde 22.2, arpada yüzde 16 civarında artış gösterdi.

Geçen sene kilo başına 5 kuruştan 10 kuruşa çıkarılan prim miktarında artış yapılmadı. 2020 ürünü için çiftçiye kilo başına 10 kuruş destekleme primi ödenecek.

Bu fiyatlara ilave olarak çiftçimiz kiloda 10 kuruş ürün primi ile birlikte mazot, gübre, sertifikalı tohum ve diğer desteklemelerle toplam ton başına 230 lira ilave bir gelire kavuşacak.

Açıklanan fiyatların müdahil fiyatlar olduğuna dikkat çeken Ulusal Hububat Konseyi (UHK) Başkanı Özkan Taşpınar, bunun piyasaya verilen bir mesaj olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek “Açıklanan müdahil alım fiyatı ile iç piyasa ile dünya fiyatları dengelenmiştir. Mahsul, serbest piyasa ve borsalarda bu fiyatların üzerinde işlem görecektir. Dünya’da ve Türkiye’de güncellenen raporlara göre bir rekolte artışı görünüyor. Ayrıca ton başına verilecek 230 liralık ilave desteklerle buğday üreticimizin eline ton başına 1900- 2000 lira kadar para geçecektir. Açıklanan hububat müdahil alım fiyatlarının bu açıdan olumlu olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.

– Prim Desteği 20 Kuruş Olmalı

Geçen sene kiloda 5 kuruş olan prim desteğinin kiloda 10 kuruşa yükseltilmesi ve ilave destekler ile çiftçimizi buğday ekimine ısındırmaya başladığını belirten Taşpınar; ” On yıl önce 9 milyon hektar olan buğday ekim alanının geçen yıla kadar 7 milyon hektara düşmesi en büyük tehlikedir. Türkiye, hammaddesi buğdaya dayalı un, makarna, bulgur gibi ürünlerin ihracatında dünyada önemli bir yere sahiptir. Türkiye, ithal ettiği buğdayı yurt içinde işleyerek mamul madde olarak ihraç etmekte ve bundan dolayı ülkemiz döviz kazanmaktadır. Biz istiyoruz ki ihraç ettiğimiz ürünlerin hammadde ihtiyacını en yüksek oranda yurt içinden karşılayalım, başka ülkelerin çiftçisini değil kendi çiftçimizi destekleyelim. Yeni sezonda çiftçinin girdilerle daha çok desteklenmesi ve stratejik öneme sahip buğdayın prim desteğinin en az 20 kuruşa yükseltilmesiyle birlikte ekim alanlarına bağlı olarak buğday rekoltemizi de arttıracaktır.”

– Lisanslı Depo Avantajlı

Çiftçilerin lisanslı depoları kullanmalarının menfaatlerine olacağını da belirten Taşpınar; ” Ürünlerin lisanslı depolara ürün teslim edilmesi halinde; yüzde 2 stopaj, yüzde 2 SGK prim kesintisi muafiyeti, ton başına 25 lira nakliye desteği, araç başına 25 lira analiz desteği, depo kira ücreti desteğinin yanında Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden ürün bedelinin yüzde 75’ine kadar sıfır faizli 9 ay vadeli kredi kullanma imkânı ile peşin ödeme gibi avantajlar mevcuttur.” diyerek yeni hasat sezonunun çiftçiye, sanayiciye, tüccara ve nihai tüketiciye hayırlı olmasını diledi.

26May

2019 Sektörel Değerlendirme Paneli

Ulusal Hububat Konseyi (UHK) ile Şanlıurfa Ticaret Borsası iş birliği ile Şanlıurfa’da “2019 Yılı Hububat Sektörel Değerlendirme Paneli’ni gerçekleştirildi. Panelde, stratejik ürün olan buğdayda ekim alanlarının azaldığının altı çizilerek, sürdürülebilir bir hububat tarımı için nitelikli ve stratejik üretimin esas alınması gerektiğine dikkat çekildi.

UHK 2019 HUBUBAT PANELİ ŞANLIURFA’DA YAPILDI
Medeniyetin, tarımın, buğdayın ilk başladığı yer olarak kabul edilen Göbeklitepe’nin bulunduğu Şanlıurfa’da gerçekleştirilen panele; Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, TOBB Ticaret Borsaları Konsey Başkanı Hüseyin Çevik, Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya, Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade, TMO Genel Müdür Yardımcısı Cihan Soyalp, Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, Tarım ve Orman Bakanlığı, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü,Tarla ve Bahçe Bitkileri Daire Başkanı Ercan Türktemel, Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, Türkiye Ürün İhtisas Borsası Genel Müdürü Ali Kırali, İK Tarım Üssü Başkanı İsmail Kemaloğlu, civar borsa başkanları, akademisyenler, UHK Yönetim kurulu üyeleri, üreticiler, sanayiciler ve çok sayıda tarım paydaşı katıldı.

KAYA: SORUNLAR ÇÖZÜME KAVUŞTURULMALI
Panelin açılış konuşmasını yapan Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya, “Hem çiftçimizin sorunlarını hem ekim alanları sorularını ortak bir şekilde çözüme kavuşturmak, ilimiz, ülkemiz, çiftçimiz, sanayicimiz, tüccarımız açısından sektörü daha ileriye götürebilmek için yapılması gerekenleri yetkili kişilerle, hocalarla burada tartışacağız. Sektörde hem enerji bakımından hem de sulanma bakımından sıkıntılar yaşanıyor. Bunların çözüme kavuşturulması, Bakanlığın bu noktası desteklerini arttırması gerekmektedir. Ayrıca çiftçinin girdi maliyetleri yüksek. Bu noktada neler yapılabileceğini toplantı sonunda öneriler şeklinde hazırlayıp Bakanlığa ileteceğiz” diye konuştu.

TAŞPINAR: DESTEKLEMELER ARTTIRILMALI
UHK Başkanı Özkan Taşpınar, buğdayın yoğun bir üretiminin sağlanabilmesi için desteklerin arttırılması gerektiğine dikkat çekti. Havza bazlı destekleme modelinin mutlaka çalıştırılması gerektiğini ifade eden Taşpınar, şunları söyledi: “Arz güvenliğinin olmadığı bir ortamda tüketicinin korunmasından ve gıda güveliğinden bahsedilemez. Buğday ekim alanlarında görülen düşüş, gıda güvenliği açısından önemli riskler oluşturmaktadır. Bu nedenle tüketiciyi ve üreticiyi koruma rolünün dengelenmesi ve psikolojik sınırların ötesinde gerçekçi yaklaşımlar ortaya konulması gerekmektedir. Hükümetimizin geçen dönem açıkladığı alım fiyatlarının ve verilen desteğin arttırılacak olmasıyla hububattan kaçışın bu sezon duracağını hatta bir miktar artacağını tahmin ediyoruz. Buğdaya verilen ve yıllardır aynı kalan 5 kuruşluk desteğin 10 kuruşa çıkarılması çok olumlu bir yaklaşım olarak değerlendirilmiş ve takdirle karşılanmıştır. Ancak hissedilir bir etki oluşturması için desteklerin bölgesel olarak yeterli yağış altında, sulu/ kurak farklılıklar ve maliyetler dikkate alınarak yeniden ele alınması ve kurak alanlarda bu desteğin 25- 35 kuruş’a yükseltilmesi dezavantajlı olan bu bölgelerde buğday üretiminin sürdürülebilirliği açısından hayati öneme sahiptir. Biz istiyoruz ki mamul madde ihracatı karşılığı buğdayın tamamını ya da daha fazla kısmını yurt içinden karşılayalım.”

Tarım arazilerimiz de çok önemli dereceler de bir daralma meydana gelmektedir” diyen Taşpınar, “Bu, sadece inşaat yapmakla daralmıyor, sel felaketleri ve arazinin ekilemez duruma gelmesi gibi problemlerin de yaşanması arazilerin daralmasına neden oluyor. Nüfus oranı sürekli artış gösterirken, tarım arazileri de buna karşı azalıyor. İlerideki süreçte milletin karnını doyurabilmesi için kesinlikle betonlaşmanın karşısında durmalıyız. Bu konu ile ilgili Bakanlığımız birinci sınıf tarım arazilerinde inşaatların yapılmaması için önlem alıyor” ifadelerini kullandı.

ÇEVİK: NİTELİKLİ VE STRATEJİK ÜRETİM ESAS ALINMALI
“Ülkemiz açısından ise tarım arazilerimizin yüzde 75’ini kaplayan hububat ürünleri, bitkisel ve hayvansal üretimimizin omurgasını oluşturmaktadır” diyen Çevik, şunları kaydetti: “Ancak hububat üretimimizde riskli bir durum mevcuttur. Özellikle buğday üretiminden kaçış endişe oluşturacak boyutlara doğru gitmektedir. 2018-2019 ekim sezonunda buğday ekim alanları % 3 dolayında azalarak, üretim 19 milyon ton seviyelerinde kaldı. Artan nüfusu, gıda güvenliğini ve tohumluk miktarını da dikkate aldığımızda ülkemiz her yıl en az 20-21 milyon ton buğday üretmek zorundadır. Üreticiyi buğday ekimine yeniden yönlendirmek için desteklemeler başta olmak üzere yeni teşviklere ihtiyaç vardır. 2020 yılı itibariyle tarıma ayrılan kaynakların toplamı 33,4 milyar TL. Tarım sektörü açısından önemli olan bu kaynağı verimli kullanmaktır. Sürdürülebilir kendini yenileyen bir destekleme modeli oluşturulmalı, planlamalar yapılmalıdır. Ülkemizde buğdayda esas sorun üretim değil, kalite sorunudur. Bu olgunun çözümü ancak tüm tarım paydaşlarının birlikte hareket etmesiyle mümkündür. Kalitenin temelinde nitelikli tohumluk kullanımı da önem arz etmektedir. Verim ve kaliteyi olumsuz yönde etkileyen süne, hastalık ve yabancı otla mücadele sürdürülmelidir. Verimliliği arttıran, maliyetleri düşüren ve ekonomik ölçekte üretim yapma imkanı sunan arazi toplulaştırması da hızlandırılmalıdır.”

“Sürdürülebilir bir hububat tarımı için nitelikli ve stratejik üretim esas alınmalıdır” vurgusu yapan Çevik, sözlerini şöyle tamamladı: “Tarım sektörü de aynen sanayi sektörü gibi kendisini rekabete hazırlamak zorundadır. Unutmamak gerekir ki; tarımın ihmalinin sonucu, dışa bağımlılıktır. Tarımın anavatanı olarak ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’ hedefiyle Cumhuriyetin 100. Yıldönümü olan 2023 yılına yaklaşırken, gıda güvenliği ve pazarlaması ile küresel bir güç olmalıyız.”

TÜRKTEMEL: TARIM ŞURASI FAYDA GETİRECEK
Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü,Tarla ve Bahçe Bitkileri Daire Başkanı Ercan Türktemel, Tarım Şurası’nda alınan kararların uygulanacağını belirterek, Bakanlığın tarımsal üreticinin her zaman yanında olduğunu ve bütçe çerçevesinde en yüksek oranda destek verdiğini ifade etti.

Moderatörlüğünü KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade ve UHK Başkan Yardımcısı Yaşar Serpi’nin yaptığı panele konuşmacı olarak; Türkiye Un Sanayiciler Federasyonu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı M. Ülkü Karakuş, Türkiye Ürün İhtisas Borsası Başkanı Ali Kırali, İK Tarım Üssü İsmail Kemaloğlu, TMO Genel Müdür Yardımcısı Cihan Soyalp, , UHK Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Özberk, Şanlıurfa Ticaret Borsası Adına Prof. Dr. Turan Binici katıldı.

Toplantı sonunda hazırlanan “2019 Hububat Sektörel Değerlendirme Paneli” Sonuç Raporu kamuoyu ile paylaşılmıştır.

2019 Hububat Sektörel Değerlendirme Paneli Sonuç Raporu

26May

Buğdayın Bereketiyle Göbeklitepe

“Buğdayın Bereketiyle Göbeklitepe” toplantısına katılan UHK Başkanı Özkan Taşpınar, tarihin her safhasında var olan tarımın, sanayi ve teknolojik gelişimin de temelini oluşturduğunu belirterek, “Tarımı zenginlik sembolü haline getirelim” dedi.

‘Tarım zenginliktir’

Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) ile Beslenme, Eğitim ve Araştırma Vakfı (BESVAK) iş birliğiyle, buğdayın ilk yetiştirildiği ve una dönüştürülerek ekmek yapıldığı yer olarak nitelendirilen Göbeklitepe’de, “Medeniyetin Başladığı Yer: Buğdayın Bereketiyle Göbeklitepe” başlıklı toplantı gerçekleştirildi.

Toplantıda, geçmişi 12 bin yıl öncesine dayanan ve buğdayın da anavatanı olarak nitelendirilen Göbeklitepe’nin önemine dikkat çekilerek, gıda güvenliği açısından buğdayın önemine bir kez daha dikkat çekildi. Etkinliğe, Ulusal Hububat Konseyi (UHK) Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar, TUSAF Başkanı Eren Günhan Ulusoy, KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade, Konya Ticaret Borsası Başkanı ve TOBB Borsalar Konsey Başkanı Hüseyin Çevik, BESVAK Başkanı Selahattin Dönmez, Değirmen ve Sektör Makineleri Üreticileri Derneği (DESMÜD) Başkanı Zeki Demirtaşoğlu, milletvekilleri, bürokratlar ve tarım paydaşları katıldı.

TUSAF ve BESVAK’ın düzenlediği “Buğdayın Bereketiyle Göbeklitepe” toplantısına katılan Ulusal Hububat Konseyi (UHK) Başkanı Özkan Taşpınar, tarımın tarihteki önemine değinerek, tarımda Dünya’da ilk 5 ülke arasına girmenin Türkiye için hiç zor olmayacağına dikkat çekti.

Tarımın, insanın yaratılışı ile başladığını, tarımın insanlığı, insanlığın da tarımı geliştirdiğini dile getiren Taşpınar, su ve tarımın medeniyetler inşa edip, medeniyetler yıktığını, bunu geçmişi milattan 12 bin yıl önceye dayanan Göbeklitepe’de açıkça gördüklerini ifade etti. “Tarihin her safhasında var olan tarım, sanayi ve teknolojik gelişimin de temelini oluşturmuştur. Bugün, sanayide gelişmiş olup da tarımda gelişmemiş hiçbir ülke yoktur. Bu tesadüf olamaz” diyen Taşpınar, şunları söyledi: “Ülkemizde tarımda teknoloji kullanımı, sertifikalı tohum teşviki, verilen destekler ile azalan tarımsal alanlarımıza rağmen rekolte düşmemiş hatta bir miktar artmıştır. Bu olumlu gelişmedir. Ancak artan nüfus ve beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle birlikte gıdaya ulaşım ve güvenliği eskiye göre daha stratejik bir durum almıştır. Avrupa’da birinci, Dünya’da 7. büyük tarım ekonomisi olan Türkiye, tarımsal toprak kaynakları olarak da dünyada 17. Sırada. Un sanayisi başta olmak üzere gıdada net ihracatçı bir ülkeyiz. Bundan gurur duyuyoruz. İçinde bulunduğumuz coğrafya bizlere sorun yaşattığı kadar önemli fırsatlar da sunmaktadır. Bu açıdan diğerleri yürürken bizi koşturacak politikalar ve stratejileri hızla üretmemiz hayati önem arz etmektedir. Bu anlayışla tarımda Dünya’da ilk 5 ülke arasına girmek hiç zor olmayacaktır. Burada her kesime büyük görev hatta yeri geldiğinde fedakârlık da düşecektir. Biz buna hazırız. Yeter ki doğru hedeflere doğru adımlar atalım, tarımı zenginlik sembolü haline getirelim” dedi.

Buğday Ekim Alanları Kritik Seviyede

Türkiye’de hububat üretimden özellikle buğday üretiminden kaçışın endişe oluşturacak boyutlara doğru gittiği uyarısında bulunan Taşpınar, şu değerlendirmede bulundu: “Beslenmemizin en temel ürünü olan buğday ekim alanları kritik seviyeye gelmiştir. Bu durum un sanayi, yem, makarna ve bisküvi sanayinin hammadde teminindeki belirsizlikleri de beraberinde getirmektedir. Tüketiciyi korumak üreticiyi korumaktan başlar. Arz güvenliğinin olmadığı bir ortamda tüketicinin korunmasından ve gıda güveliğinden bahsedilemez. Buğday ekim alanlarında görülen düşüş, gıda güvenliği açısından önemli riskler oluşturmaktadır. Bu nedenle tüketiciyi ve üreticiyi koruma rolünün dengelenmesi ve psikolojik sınırların ötesinde gerçekçi yaklaşımlar ortaya konulması gerekmektedir. Özellikle buğday ve ekmek üzerinden yapılan spekülasyonların önüne geçilmelidir.”

Verimliliğin önündeki en önemli engellerden birisinin de topraklardaki organik madde yetersizliği olduğunu belirten UHK Başkanı Özkan Taşpınar, ‘organik madde seferberliği’ çalışması yapılması gerektiğini söyledi. “Gelecek suyun akışını seyredenlerin değil, suyun akışına yön verenlerin olacaktır” diyerek İç Anadolu, Doğu Anadolu ve geçit bölgeleri gibi su eksikliği olan alanlarda dış havzalardan su getirilmesine yönelik fizibil bulunan projeler yatırım programlarına alınmalı ve hızla uygulama safhasına geçilmesi gerektiği uyarısında bulunan Taşpınar, şöyle konuştu: “Gerekçe ne olursa olsun tarım ve tarım kesimi ihmal edilemez. Unutmamak gerekir ki; tarımın ihmalinin sonucu, dışa bağımlılıktır. Biz üretmek zorundayız, çalışmak zorundayız. Tarım ve orman bakanımızın 2019-2023 dönemini; ‘Tarım Ve Orman Yönetiminde Yapısal Reformlar’ dönemi olarak ilan etmesini bu açıdan çok önemsiyoruz. Türkiye, tarımsal üretimde ve tarımsal ticarette parlayan bir yıldız olmayı hak edecek; toprağa, iklime, bilgiye ve insan kaynağına sahiptir. Yeter ki birlik ve beraberlik içerisinde ortak akıl etrafında birleşelim.”

Buğday Ekimini Yüzde 25 Arttırmalıyız

TUSAF Başkanı Eren Günhan Ulusoy ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019’u Göbeklitepe yılı ilan ettiğini hatırlatarak, bölgeye verilen önemin un sektörü olarak kendilerini fazlasıyla memnun ettiğini söyledi. Ulusoy da buğdayda ekim alanlarının arttırılması gerektiğini vurgulayarak, un sanayisinin 20 milyar lira büyüklüğe ulaştığını belirtti. Türkiye’nin buğday üretiminde kendisine yettiğini, ekim alanlarının azalmasıyla ortaya çıkan açığı verimdeki artışla kapattıklarını, ancak bu durumun ileride sorun oluşturabileceğini ifade eden Ulusoy, “Stratejik açıdan önemi büyük olan buğdayın ekiminin desteklenmesini ve bu yöndeki çalışmaların hız kazanmasını istiyoruz. Buğdayda üretim miktarımızı önümüzdeki birkaç yıl içerisinde mevcudun en az yüzde 25’i kadar artırmalıyız” diye konuştu. Ulusoy, “Sanayicilerimiz şu anda 160’tan fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyor ve dünya nüfusunun yüzde 90’mm yaşadığı bu ülkelerde Türk unu tüketiliyor. Un sanayicileri, dünya un ticaretinin 3’te birini tek başına gerçekleştiriyor. 6 yıldır dünya ihracat şampiyonu olmasını sağlayan sanayicilerimiz, 2018’de de yeni bir dünya rekoruna imza attı. Geçen yıl 3,5 milyon ton ihracat gerçekleştirerek Türkiye’nin kasasına 1 milyar 100 milyon dolar girmesini sağladı. 2019’daki un ihracatı hedefi 3,6 milyon ton, buradan 1 milyar 250 milyon dolar gelir elde etmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.

Beslenme Eğitimi ve Vakfı (BESVAK ) Başkanı Selahattin Dönmez de, buğdayın ve ekmeğin vazgeçilmez bir besin olduğunu hatırlatarak, “Sağlıklı yaşam için tam tahıllı ürünlerin tüketilmesi gerekiyor. Bu noktada sağlıklı unun ve ekmeğin tüketiminin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu anlamda bu tür toplantıları oldukça önemsiyoruz” dedi

Değirmen ve Sektör Makineleri Üreticileri Derneği (DESMÜD) Başkanı Zeki Demirtaşoğlu da dünyada 130’dan fazla ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini ve sektörde lider olduklarını söyleyerek, şu bilgiyi verdi: “Değirmen makine imalatçıları 2017 itibarıyla 1,36 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Geçen yıl da resmi olmayan rakamlara göre yüzde 36 arttı.”

Toplantının ardından katılımcılar, Göbeklitepe Ören Yeri’ni gezerek, burada bölge hakkında bilgi aldı. Etkinlik, “Tarımın Anavatanı Anadolu” başlıklı oturumla sona erdi.

26May

UHK 2018 Hububat Paneli

UHK tarafından Eskişehir’de düzenlenen panelde buğday ekim alanlarındaki daralmaya bir kez daha dikkat çekilerek, arz güvenliğinin olmadığı bir ortamda tüketicinin korunmasından ve gıda güveliğinden bahsedilemeyeceğinin altı çizildi.

BUĞDAYDA ARZ GÜVENLİĞİ SAĞLANMALI!

Ulusal Hububat Konseyi (UHK) tarafından Eskişehir Ticaret Borsası (ETB) ev sahipliğinde “Hububat Sektörel Değerlendirme Paneli” gerçekleştirildi. ETB Toplantı Salonu’nda gerçekleşen programda buğday ekim alanlarındaki azalmaya dikkat çekilerek, “Gıdada kendine yetebilirlik milli güvenlik konusudur” denildi.

Panele, TOBB Yönetim Kurulu üyesi ve Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan, Konya Ticaret Borsası Başkanı ve TOBB Ticaret Borsaları Konsey Başkanı Hüseyin Çevik, TMO Genel Müdür Yardımcısı Muharrem Akyaka, Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade, Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Başkan Yardımcısı Ali Rıza Menemenlioğlu, borsa başkanları, akademisyenler, UHK Yönetim kurulu üyeleri, üreticiler, sanayiciler ve çok sayıda tarım paydaşı katıldı.

ZEYDAN: HUBUBATIN KALİTESİNİ ARTTIRMAK ÖNCELİKLİ GÖREVİMİZ

Panelin açılış konuşmasını yapan TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan, Ulusal Hububat Konseyi bünyesinde Hububat Sektörel Değerlendirme Paneli’ne ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Zeydan, “Hububatın kalitesini arttırmak öncelikli görevimiz. Kaliteli buğdayı yeterli kadar üretmek için uğraşıyoruz. İklim koşulları da çok önemli ama maalesef hâlâ babadan kalma yöntemlerle üretim yapılıyor. Tarımın bir hizmetkarı olarak bu tür etkinlikler de tarımın gelişmesi açısından katkı sağlayacağına inanıyorum. Tarım politikalarına da yardımcı olacaktır” dedi.

ÇEVİK: SORUNLAR ORTAK AKILLA MUTLAKA ÇÖZÜLECEK

Konya Ticaret Borsası Başkanı ve TOBB Ticaret Borsaları Konsey Başkanı Hüseyin Çevik, Borsaların Medine Pazarı’nı örnek alan kurumlar olduğunu belirterek şunları söyledi: “Aldanmanın ve aldatmanın önüne geçen, tüccarı ve satıcıyı ortak bir platform da buluşturan, gerçek piyasa fiyatının oluşmasını sağlayan kurumlardır. 113 ticaret borsamız süreç içerisinde kendilerini geliştirmiş, çağın gerektirdiği teknolojik gelişmelerle birlikte, tarımsal üretime daha çok değer katacak oluşum içerisine girmişlerdir. Sürdürülebilir bir tarım ve tarımsal ticaret ana hedefimiz olup, tarımsal üretimle finansal piyasalarının sağlam entegre olması için çalışmaktayız. Nitekim, laboratuvarlarımızın uluslararası yeterlilikte çalışması, elektronik satış salonlarının çoğalması, lisanslı depoculuğun devletin verdiği desteklerle son yıllarda hızlı bir gelişim sağlaması, Ürün İhtisas Borsası’nın kurulması bu gelişimin en güzel göstergeleri olmuştur. Bu gelişimde; devletimizin destekleri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimizin ve Başkanımız Sayın Hisarcıklıoğlu’nun dinamik bir aktör olması, alın teri ile üreten çiftçilerimizin emekleri, tarımsal ürünleri işleyen ve yurtdışına da satarak ülkemize döviz kazandıran gıda sanayisi ve çalışanlarının çok büyük katkısı vardır.” diyerek kıraç arazilerde üretim yapan üreticilerin, ürün desteği yanında alan desteği ile de desteklenmesinin altını çizdi.

TAŞPINAR: GIDADA KENDİNE YETEBİLİRLİK MİLLİ GÜVENLİK KONUSUDUR

Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar da, dünyada “yükselen değer” olarak ifade edilmeye başlanan tarımın, sadece gıda değil istihdam ve ticaretiyle de ülkelerin ekonomi ve politikalarına etki ettiğini belirtti. Taşpınar, “Dünyada 7, Avrupa’da 1. Tarım ekonomisine sahip ülke olarak, yaşanan gelişmeler ışığında tarım politikalarımızı yeniden gözden geçirmeli ve yapısal değişiklikler gerçekleştirmeliyiz. Türkiye’nin gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ürüne katma değer katarak ihracattan çok daha büyük gelir etme potansiyeli vardır. Bu yüzden ürettiğimiz tarımsal ürünlere azami katma değeri sağlama yollarını aramalıyız. Hedefimizi tarımda Dünya’da ilk 5’e girmek üzerine kurgulamalıyız. Tarıma dayalı sanayiler için hammaddenin istenilen kalite, miktar ve zamanında sağlanmaması son derece hayati konudur. Gıdada kendine yetebilirlik milli güvenlik konusudur. Türkiye’de de tarıma dayalı sanayi sektörü, kalkınmanın itici gücü konumundadır. Ancak finansal sorunlar, ithalat ağırlıklı girdiler ve tarımsal altyapı yatırımlarının istenilen seviyeye getirilememesi nedeniyle verimlilikte ve kalitede gelişmiş ülkeler düzeyi yakalanamamıştır” diye konuştu.

Buğday ekim alanlarındaki daralmaya da dikkat çeken Taşpınar, şöyle konuştu: ” 15 yıl önce 9 milyon hektar olan buğday ekim alanı, 7,2 milyon hektar civarına düşmüştür. Yeni çeşitlerin ıslahı, yetiştirme tekniklerindeki gelişmeler ile birim alandan elde edilen verim artmıştır. Ancak gelinen noktada nüfus artışı, göçmen nüfus, artan turist sayısı, dışarıya yapılan yardımlar ve coğrafyamızda yaşanan karışıklıklardan dolayı üretimden düşen ve Türkiye’den gelecek gıda ile beslenmek durumunda olanları göz önüne alırsak, tüketimin öngörülenin çok üzerinde olacağı sonucuna varılmaktadır. Tohumluk miktarını da dikkate aldığımızda her yıl en az 18- 20 milyon ton buğday üretmek zorundayız. Bu konuda acilen yeni politikalar üretilmeye, uygulamaya konulmalıdır.”

Tarım destekleme takviminin 1 Ocak yerine, 1 Ekim olarak yeniden belirlenmesi gerektiğine dikkat çeken Taşpınar, desteğin tarımsal üretim süreçleri ile uyumuna önemli katkı sağlayacağının altını çizdi.

Türkiye’nin hububat başta olmak üzere buğdayda da dış ticaret fazlası verdiği verilerle ortaya koyan Taşpınar, kalite ve DİR kapsamında yapılan ithalatın kaçınılmaz bir gerçek olduğu belirterek, asıl olanın dış ticaret dengesi ve üretici ile tüketicinin korunması olduğu hususu vurguladı.

AKYAKA: ÇİFTÇİNİN HAKKINI ZAMANINDA VERDİK

TMO Genel Müdür yardımcısı Muharrem Akyaka, hububat alımları hakkında bilgi vererek, çiftçinin hakkını zamanında verdiklerini söyledi. Üretim alanında yaşanan sıkıntıların yanında geçen yıl üretimde azalma olduğunu, zamanında müdahale ederek sorunu çözmeyle çalıştıklarını belirten Akyaka, “2,3 milyon ton alım, 1,3 milyon ton devir ile birlikte yaklaşık 3,6 milyon ton buğday stokuna ulaştık. Satışları genelde Eylül-Ekim aylarında yaptık ancak piyasalardaki dalgalanmaları dikkate alarak, geçen yıl Ağustos ayında bu satışları erken başlattık. 2 milyon ton ürün satışı gerçekleştirdik. Piyasaları takip ediyoruz” diye konuştu.

Moderatörlüğünü UHK Yönetim Kurulu Üyesi ve KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade’nin yaptığı panelde; TMO Piyasa Takip Değerlendirme Şube Müdürü Güler Ünlü (Türkiye ve Dünya’da Buğday Üretimi, Ticareti ve TMO Uygulamaları), Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Başkan Yardımcısı Ali Rıza Menemenlioğlu (Ulusal ve Uluslararası Un Sanayinin Durumu, Hammadde Temini ve Piyasaların Değerlendirilmesi), UHK Araştırma ve Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu (2017/18 Buğday Ekim Üretim Değerlendirmesi ve 2018/19 Öngörüleri), Konya Ticaret Borsası Genel Sekreteri Esat Bilici (Lisanslı Depoculuk, Ürün İhtisas Borsası), Eskişehir Ticaret Borsası Zirai Danışmanı Prof. Dr. Engin Kınacı (Eskişehir ve Bölgesi Buğday Üretimi) Eskişehir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Sarılgan (Eskişehir Bölgesi Hububat Ticareti ve Sorunları) konuları üzerine sunumlarını gerçekleştirdiler.

Sonuç bildirgesinin 2019 yılı Şubat ayının ilk haftası açıklanması kararlaştırılan panel, hatıra fotoğrafı çekimiyle son buldu.

26May

Hububat, Türk Tarımının Omurgasıdır

UHK’nin 8. Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı’nda konuşan UHK Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar, artan nüfus karşısında hububatın stratejik bir ürün olduğuna vurgu yaparak, “Ürettiğimiz tarımsal ürünlere azami katma değeri sağlama yollarını aramalıyız” dedi.

Ulusal Hububat Konseyi (UHK) 8. Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Konya Ticaret Borsası (KTB) konferans salonunda gerçekleştirilen genel kurulda, stratejik bir ürün olan hububatın önemine dikkat çekildi. KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade, Tarım ve Orman Bakanlığı Tohumculuk Daire Başkanı Mehmet Sığırcı, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan, KTB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Çevik, Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Başkanı Dr. Ahmet Yılmaz ile tarım paydaşlarının da hazır bulunduğu toplantıya katılım yoğun oldu.

‘HUBUBAT POLİTİKALARINA KATKI SUNUYORUZ’

“Ulusal Hububat Konseyi olarak kurulduğumuz 2010 yılından itibaren stratejik ürün olan hububatın ekiminden ticaretine ve sanayisine kadar oluşturulacak politikalara katkı sağlamaya çalışıyoruz” diyen UHK Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar, “Hububatın gerek üretim, gerekse ticareti üzerine oluşturulacak politikalar önemini gün geçtikçe artmaktadır. Bu bilinçle doğru politikaların belirlenmesine yönelik görüşlerimizi her platformda ve bakanlığımızla yaptığımız istişarelerle bildirmekteyiz. Raporlar / yayınlar hazırladık, sürdürülebilir sağlıklı bir tarımsal üretim ve ticareti için ilgili kurumlarla istişarede bulunduk, sektörel paneller, çalıştaylar gerçekleştirdik. Bundan sonraki süreçte ilgili paydaş ve karar alıcılarla çözüm noktasında çok daha yakın bir diyalog içerisinde çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘BUĞDAY DESTEĞİ 25-35 KURUŞ SEVİYELERİNE YÜKSELTİLMELİ’

Türkiye’nin, ürüne katma değer katarak ihracattan çok daha büyük gelir elde etme potansiyeli olduğuna dikkat çeken Taşpınar, şu tespitlerde bulundu: “Ürettiğimiz tarımsal ürünlere azami katma değeri sağlama yollarını aramalıyız. Planlarımızı ve hedeflerimizi 2023’te 90 milyon nüfus, artı 50 milyon turist toplam 140 milyonu doyurmak ve tarımda Dünya’da ilk 5’e girmek üzerine kurgulamalıyız. Hububatta en önemli sorun stratejik ürün olan buğday ekim alanlarında yaşanan daralmadır. 15 yıl önce 9 milyon hektar olan buğday ekim alanı, giderek azalmış 7,5 milyon hektar civarına düşmüştür. Bu konuda acilen yeni politikalar üretilmeye, uygulamaya konulmalıdır. Tohumluk miktarını da dikkate aldığımızda her yıl en az 18- 20 milyon ton buğday üretmek zorundayız. 8 yıldır 5 kuruş olan buğday desteğinin geçtiğimiz günlerde 10 kuruşa yükseltilmesi de önemlidir. Fakat bunun bölgesel olarak yeterli yağış altında, sulu/ kurak farklılıklar ve maliyetler dikkate alınarak yeniden ele alınması ve bu destek miktarının kiloda 25-35 kuruş seviyelerine yükseltilmelidir. İklime bağlı tarımdan artık kontrollü tarıma geçmeliyiz. Tarımın iklim şartlarına bağımlılığının azaltılması gerekir. Nadasa bırakılan alanların suyla buluşturulması halinde yıllık tarımsal hasılamız 20 milyar TL artış gösterecektir. Sürdürülebilir bir tarım ve verimlilik için belli ilkeler çerçevesinde havzalar arasında su transferinin yapılması gerekir. Ayrıca mevcut sulanan alanlarda sulama sistemlerinin modernizasyonu yapılmalıdır. Ayrıca, hükümetimizin boş arazilerin kiralanması yönündeki almış olduğu karar gereği, bu arazilerin üretime kazandırılması da tarım sektörü açısından son derece önemsiyor ve destekliyoruz.”

‘YURTDIŞINDA ARAZİ KİRALAMALIYIZ’

Taşpınar, hububatta önemli bir unsurun da kalite olduğuna dikkat çekerek, “İthal ettiğimiz buğdayın çoğunluğunun kaliteli buğday ihtiyacımızdan dolayı olduğu gerçeğini dikkate alarak, üreticilerimizin kendi gelirlerini artırmaları için kaliteli üretime dikkat etmeleri konusu üzerinde daha hassasiyetle durulmalıdır. Üretim aşamasında tarlasıyla ilgilenen, sertifikalı tohum kullanan, yeterli gübreleme yapan, kaliteli ürün yetiştiren çiftçimiz daha çok kazanmaktadır. Gerekirse Sudan’da kiralanan arazi örneğinde olduğu gibi diğer ülkelerde de arazi kiralanarak, un, makarna, bulgur gibi ihraç ettiğimiz mamul madde karşılığı ithal ettiğimiz hububatı da kendimiz üretmeliyiz. Ülkemiz tarım arazilerinin yüzde 75’ini kaplayan hububat ürünleri ülkemizin bitkisel ve hayvansal üretiminin omurgasını oluşturmaktadır. Bu ürün grubu ile ilgili üretimden, ticaretine ve sanayisine kadar olan tüm aşamalarda ortaya çıkan sorunların çözümü, ülke tarımında sorunların birçoğunun çözülmesi anlamına gelmektedir. 2023 yılında hububatla ilgili tüm sorunların çözüldüğü, ekonomimizin rahatladığı bir ortamda, Türkiye’yi tarımsal üretimde ve ticaretinde bölgesinde merkez ülke haline getirmek için ortak akıl etrafında herkese görev düşmektedir” diye konuştu.

KTB BAŞKANI ÇEVİK: BİRLİKLER SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMALI

KTB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Çevik, Ulusal Hububat Konseyi’nin üretimden tüketime tüm tarım paydaşlarını bir araya getiren önemli bir oluşum olduğuna dikkat çekti. “Tarımın bütün paydaşlarıyla birlikte üretiminden satımına kadar hangi birlik, konsey olursa olsun bu tür programları maddi manevi destekliyoruz” diyen Çevik, şöyle konuştu: “Bu tür kurumların sürdürülebilmesi için buralara üye olmamız gerekiyor. Konseyin kurulduğu 2010 yılından itibaren burada gönüllülük esasına göre üyeler bu faaliyetleri gerçekleştiriyor. Birliklere ve konseylere yeni bir düzenlemeyle bütçe artışı sağlanmalıdır. Aksi takdirde gönül esasına dayalı bu tür yapıların sürdürülebilirliği kolay olmamakta, bu noktada tarımın tüm paydaşlarına görev düşmektedir.”

ZEYDAN: TÜRK TARIMI DAHA İLERİ GİTSİN

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan da, “Burada söylenen her söz, gerçekleştirilen her faaliyet Türk tarımına bir hizmettir. Türkiye tarıma muhtaçtır, tarım sektörü dünyanın en stratejik sektördür. Bundan asla vazgeçemeyiz. Dünyanın en büyük tarımsal üretim ve ticaret şirketlerine ve Avrupa Birliği dayatmalarına Türk tarımını teslim edemeyiz. Dolayısıyla buradaki çalışmalarımız çok değerli. Gönüllük esasına göre sımsıkı sarılarak tek hedefe değişik yönlerden ulaşmalıyız ki Türkiye’de belirlenecek tarımsal politikalarda bizim de doğru politikaların üretilmesinde bir nebzede olsa katkımız olsun, Türk tarımı daha ileriye gitsin. Akaryakıt, gübre, ilaç da yaşanan artış ve bunların buğday fiyatlarına yansımaması nedeniyle buğday üretiminden çiftçi kısmen de olsa vazgeçiyor. Buğdayda, dünya fiyatlarına bakıldığında fiyat olarak aynı olduğu görülebilir ancak ne olursa olsun stratejik ürün buğday devlet tarafından desteklenmeli. Bu noktada hükümetimizin attığı adımlar oldukça önemli. Tarım ve Orman Bakanlığımıza teşekkür ediyorum. Diğer taraftan kaliteli buğday ithal etmek durumunda kalıyoruz. Dolayısıyla bizim buğday üretiminde verimliliğe ve kaliteye çok dikkatli ve istekli bir şekilde yönelmemiz gerekiyor. Nadas alanları da küçültülmelidir. Türkiye, Avrupa ve Dünya’da tarım alanında parlayan bir ülke ama çok daha fazlasını yapabilme potansiyelimiz var. Bu noktada çalışmaların ivedilikle yapılması gerekiyor. Toprak Mahsulleri Ofisi, Ticaret Borsaları, lisanslı depolar, tarım ürünleri piyasasını düzenleyici diğer kurumlar tarımsal üretimin devamlılığını sağlayacak şekilde daha aktif hale getirilmelidir. İthalatı azaltmayı üretimi çoğaltmayı hedefleyen, sürdürülebilir, planlı, milli ve en az 15-20 yıllık ulusal tarım ve hayvancılık politikaları oluşturmalıyız ve bu politikaları sıkı sıkı uygulamalıyız” dedi.

SIĞIRCI: UHK SEKTÖRE YÖN VERİYOR

“Ulusal Hububat Konseyi, fonksiyonu itibariyle önemli bir oluşum. Rapor ve görüşlerinden her zaman istifade ediyoruz. Sektöre yön veriyor” diyen Tarım ve Orman Bakanlığı Tohumculuk Daire Başkanı Mehmet Sığırcı, “Konseyler şu süreçte daha aktif olarak çalışması gerekiyor. Çünkü her zaman sahada gelen ses yerinde bir sestir. Planlanmış, zamanlanmış bir sestir. Karşılığını da bakanlık nezdinde bulur. Ulusal Hububat Konseyi’nin hububat üretimi ve ticareti üzerine çok önemli katkıları var. Bakanlık olarak tarım paydaşlarıyla hep iletişim halinde olmaya gayret ediyoruz. Tarımın her kesimi ile görüşüyor, fikirlerini alıyoruz. Amacımız Türk Tarımını daha ileri bir seviyeye getirmek, üretim kadar global ticaretten de aldığımız payı artırmaktır” ifadelerini kullandı.

UHK Araştırma ve Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu’nun ‘Türkiye’de Hububat Üretimi 2018 Yılı Değerlendirmesi’ sunumuyla devam eden program, katılımcıların sektörle ilgili görüşleriyle son buldu.

26May

UHK 2017 Hububat Paneli Edirne’de Yapıldı

Ulusal Hububat Konseyi’nin (UHK) 2017 Hububat Sezonu Değerlendirme Paneli Edirne’de yapıldı. Yoğun katılımla gerçekleşen panelde hububatla ve hububata dayalı sanayiler ilgili gelişmeler ve sorunlar masaya yatırıldı.

Programa TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tohumculuk Dairesi Başkanı Mehmet Sığırcı, Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade, Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk, Konya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Çevik’in yanı sıra, panelist olarak Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, UHK Araştırma ve Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, Edirne Ticaret Odası Meclis Başkanı Fedai Canım, İpsala Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Girgin, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Halil Sürek katıldı.

Huzur ve istikrar; ticareti, yatırımı ve refahı artırır
Programın açılış konuşmasını yapan Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk, bölgenin tarım potansiyeli ve Edirne Ticaret Borsası’nın çalışmalarıyla ilgili bilgi vererek, “Bölgemiz çeltikte; ülkemiz toplam ekim alanının yüzde 46’sını oluşturmakta, üretimin yüzde 47’sini karşılamaktadır. Her geçen gün kalitenin önemi bir kat daha artıyor. Rekabet gücümüzü artırmak için hedefimiz, standartlara uygun belki de üzerinde üretim yapmak olmalıdır. Bizler hedefimizi daha çok iş, daha çok aş olarak belirledik. İnsanımıza refahı ve zenginliği getirecek en önemli güç üretici ve üretimle entegre olmuş Türk özel sektörüdür. Huzur ve istikrar; ticareti, yatırımı ve refahı arttıracaktır. Bu bağlamda üzerimize düşen görevi her koşulda yapmaya hazır olduğumuzu tekrar ifade etmek istiyorum” dedi.

Üretici girdi ile desteklenmeli
Programda konuşan Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik, lisanslı depoculuk ve modern borsa anlayışının gelişerek tarımsal üretime değer kattığını belirterek, üreticilerin girdilerle desteklenip, fiyatların serbest ticaretin kalbi olan borsalarda oluşması gerektiğinin altını çizdi. Rekabetle birlikte, hızın ve etkin risk yönetiminin her geçen gün arttığı dünyada, gelişen her şey gibi klasik borsacılık anlayışı da gelişerek ve değişerek, vadeli işlem ve ürün borsacılığının gerekliliğini ortaya koyduğunu ifade eden Çevik, devletin piyasaları düzenleyici bir rol üstlenmesinin tarımı ve tarımsal ticareti geliştirip, dünya ile entegre olmasının önünü açacağını belirtti.

5 milyon hektar alan tarım dışı kaldı
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tohumculuk Dairesi Başkanı Mehmet Sığırcı da hububat alanlarında son 15 yılda 5 milyon hektar bir azalma olmasına rağmen, sertifikalı tohum kullanımı ve yetiştirme tekniklerindeki iyileştirmelerle verimin artış gösterdiğini belirterek, Bakanlık olarak tarımın gelişmesi yönünde her türlü desteği verdiklerini belirtti.

Buğday ekim alanları sınır değerin altına indi
Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, buğday ekim alanlarındaki azalmaya dikkat çekerek, bundan on yıl önce 9 milyon hektar olan buğday ekim alanının giderek azalarak sınır değer olan 8 milyon hektarın altına inerek 7.7 milyon hektara düştüğünü belirterek, buğdaya verilen desteklerin bölgesel özellikler dikkate alınarak artırılması gerektiğini belirtti.

Havzalar arası su transferi yapılmalıdır
Günümüzde tarım ve gıdanın önemini artırdığını, bununla birlikte üzerine oluşturulacak, politikaların da hayati bir değer kazandığını belirten Taşpınar, projelerimizi 2023’te 90 milyon nüfus, artı 50 milyon turist toplum 140 milyonu doyurmak ve tarımda dünyada ilk beşte yer almak için kurgulamak gerektiğini ifade etti. Taşpınar sözlerine şöyle devam etti: “Şu an dünyada yedinci, Avrupa’da birinci tarım ekonomisine sahibiz. 2006’da ilk defa çıkan Tarım Kanunu önemli yenilikleri getirmiştir. Bunun için tüm paydaşlar, karar alıcılarla sürekli ve etkin bir diyalog içinde olmalıdır. Devlet üretici ile tüketiciyi korumalıdır. Piyasada etkin bir gözetim denetim sistemi kurulmalıdır. Türkiye’de 4,5 milyon hektar civarında nadas alanı mevcuttur. Bu açıdan belli ilkeler çerçevesinde havzalar arasında su transferi yapılmalıdır. Ülkemizde enflasyonun en önemli nedeni tarım ve gıda olarak gösterilmeye çalışılmakta. Bu yanlışla birlikte gümrük fonlarının düşürülmesi de gündeme gelmektedir. İthalat söylemleri ürün hasat sezonlarında piyasaları olumsuz etkilemekte, çiftçiyi üretimden soğutmakta, hatta üretimden düşürmektedir. Gümrük vergisi düzenlenmesi iyi hesaplanmalı düşürülecekse de hasat zamanı değil, ürünün en az olduğu zaman da uygulanmalı ” dedi.

Yetkisiz kişiler ekmek, buğday ve pirinç üzerine yorum yapmamalı
Taşpınar, toplulaştırma ve lisanslı depoculukla ilgili olarak ise şunları kaydetti: “Bakanlığın arazi toplulaştırması çalışmaları 5403 sayılı kanuna göre kararlılıkla ve hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Lisanslı depoculuğu da etkin şekilde kullanarak dünya tarım ticaretine entegre olmalıyız. Tarım destekleri ortalama 14 milyar TL olup, rakam bakanlık bütçesinin yüzde 65’idir. Bu rakam tarım sektörü açısından önemli bir miktardır. Bu desteklerin sektöre etkileri ve hedeflenen amaçlara ne ölçüde ulaşıldığı konusunda etki analizi iyi değerlendirilmelidir. Önemli bir husus da uzman olmayan kişiler buğday, ekmek ve pirinç üzerine yorum yapmaktadır. Bu olumsuz propagandaların önüne geçilmesini de sektörün istekleri olarak söyleyebiliriz.”

Fiyat üretici lehindeyse fiyat açıklamayız
TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu ise geç açıklanan ürün fiyatlarına gösterilen tepkiye değinerek, “TMO neden fiyatı geç açıklıyor? Biz nisan ya da mayıs ayı başında da fiyat açıklayabiliriz. Piyasa işliyorsa, üretici ürününü iyi fiyata satıyorsa niye hasat başlamadan fiyat açıklayacağız? Fiyat erken açıklamamanın temel gerekçesi üreticiyi korumaktır. Biz mağdur etmediğimizi düşünüyoruz. Hasat başladığından itibaren TMO’nun depoları üreticinin hizmetinde, fiyat açıklanana kadar depo kira ücreti almıyoruz, fiyat açıklanana kadar önceki yılın alım fiyatıyla yüzde 30 avans veriyoruz” dedi.

Buğdayda vergi düştü diye 1 gram buğday gelmedi
Buğdayda vergi düşürüldü diye ofislere 1 gram buğday gelmediğini anlatan Kemaloğlu, “Önceliğimiz üreticiyi korumak, tüketiciye makul fiyatta ürününün ulaşmasını sağlamak. Bu çerçevede zaman zaman ithalat yapıyoruz. Hasat zamanı vergi düşürülmeseydi, katılıyorum, keşke düşürülmeseydi. Toplamda buğdayda vergi düşürüldü diye 1 gram buğday gelmedi. Gümrük vergisi düştü diye buna dayalı bir ithalat olmadı ama psikolojik bir etkisi oldu, fiyat düşüşlerine sebep oldu. Özünde görevimiz piyasayı düzenlemek” diye konuştu.

Konuşmaların ardından 2017 Hububat Sezonu Değerlendirme Paneli’ne geçildi. Moderatörlüğünü KTO Karatay Üniversitesi Rektörü ve UHK Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bayram Sade’nin yaptığı panelde Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Halil Sürek, UHK Araştırma ve Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, Edirne Ticaret Odası Meclis Başkanı Fedai Canım, İpsala Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Girgin konuştu.

Program sonunda günün anısına TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu’na plaketini UHK Başkanı Özkan Taşpınar, Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk ve ETB Meclis Başkanı Fedai Canım birlikte verdiler. UHK Yönetim Kurulu Üyeleri ve Edirne Ticaret Borsası Başkanları tarafından panele katkılarından dolayı Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Başkanı Eren Günhan Ulusoy, UHK Araştırma ve Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, Edirne Ticaret Odası Meclis Başkanı Fedai Canım, İpsala Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Girgin ve Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Halil Sürek’e birer plaket takdim edildi ve hatıra fotoğrafı çekimiyle panel sona erdi.

UHK Panel Sunumları

UHK Panel Sunumu
Süleyman Soylu Sunumu
İbrahim Girgin Sunumu
Halil Sürek Sunumu
Günhan Ulusoy Sunumu

26May

TMO Ziyaret Edildi

Ulusal Hububat Konseyi TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu’nu makamında ziyaret etti.

Ulusal Hububat Konseyi (UHK) Yönetim Kurulu Üyeleri, Toprak Mahsulleri Ofisi’ni ziyaret ederek Genel Müdür İsmail Kemaloğlu ile görüştü. UHK Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yaşar Serpi, Yönetim Kurulu Üyeleri Sabahattin Yumuşak, Prof.Dr. Bayram Sade, Mehmet Tabur ve UHK Araştırma Danışma Kurulu Üyesi Prof.Dr. Süleyman Soylu’dan oluşan Ulusal Hububat Konseyi heyeti, dünya ve Türkiye piyasaları ile ilgili olarak fikir alış verişinde bulundular. Toplantıda buğday ekim alanlarının azalması ve çözüm önerileri geniş şekilde konuşuldu.

TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu, lisanslı depoculuğun öneminden bahsederek, alımların lisanslı depolar üzerinden yapılmaya başlandığının altını çizdi. Kemaloğlu meslek kuruluşları ile bilgi alışverişinin öneminden bahsederek, Ulusal Hububat Konseyi ile uyumlu bir şekilde çalıştıklarını söyledi.

Toplantı sonunda günün anısına TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu’na , UHK Yönetim Kurulu olarak çini işlemeli hediye takdim edildi.

26May

M. Hadi Tunç’u Ziyaret

Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını Müsteşarı M. Hadi Tunç’u makamında ziyaret etti.

Ulusal Hububat Konseyi (UHK) Yönetim Kurulu Üyeleri, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını ziyaret ederek Müsteşar M. Hadi Tunç ile görüştü. UHK Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yaşar Serpi, Yönetim Kurulu Üyeleri Sabahattin Yumuşak, Prof.Dr. Bayram Sade, Mehmet Tabur ve UHK Araştırma Danışma Kurulu Üyesi Prof.Dr. Süleyman Soylu’dan oluşan Ulusal Hububat Konseyi heyeti, Müsteşar M. Hadi Tunç’a yeni görevinde başarı dileklerini ileterek, tarımsal konularda hazırlanan UHK Sektör Raporunu takdim ettiler.

Tarım ve gıdanın çok bileşenli ve çok paydaşlı bir sektör olduğunu ifade eden Müsteşar Tunç, karar alıcılarla sektör paydaşlarının buluşmasının bu açıdan çok önemli olduğunu belirterek, yeni dönemde Konseylere önem verileceğinin altını çizdi.

Sektör sorunlarıyla yakından ilgilenen Müsteşar Tunç’a teşekkür eden UHK Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar, Konsey olarak gerekli raporlama ve bilgileri, görüşleri her zaman Bakanlık ile paylaşacaklarını söyledi.

Toplantı sonunda günün anısına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını Müsteşarı M. Hadi Tunç’a, UHK Yönetim Kurulu olarak çini işlemeli hediye takdim edildi.

26May

2017 Buğday Fiyatları Açıklandı

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik Konya Sarayönü’de 2017 yılı buğday alım fiyatını açıkladı.
2017 yılı Anadolu Kırmızı Sert ekmeklik buğdayın alım fiyatı ton başına 940 TL. Buğdayın kalitesine göre de yüzde 5’e kadar ek artış uygulanacak.
Bu yıl alınan yeni bir kararla en düşük buğday fiyatı paritede yapılan değişiklik ile ton başına 800 TL olarak belirlendi.
Bu yıl da TMO’nun ürün alımlarında üreticiden ton başına kestiği 6,5 TL boşaltma ücreti alınmayacak.
Çelik, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünce, Gözlü Tarım İşletmesinde düzenlenen 67. Geleneksel Hasat Bayramında yaptığı konuşmada, geçen yıla göre bereketli bir yıl yaşandığını söyledi.
Hububat üretimi için iki güzel gelişmenin yaşandığına işaret eden Çelik, üretimin ve kalitenin arttığını dile getirdi. Çelik, geçen yıla göre hububatta yüzde 4,5’lik artışla toplamda 37 milyon ton hububat üretimi beklediklerini belirterek, “Bu yıl kalitede yüzde 10’luk bir artış olduğunu belirtmek istiyorum. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) mayısta başlayan hasat dönemiyle beraber 6 Hazirandan itibaren üreticilere depolama ve finansman sağlamak amacıyla emanet ürün alımlarına başladı” diye konuştu.
TMO’nun bugüne kadar 400 bin ton emanet ürün alımı gerçekleştirdiğini dile getiren Çelik, çiftçilerin teslim etmek üzere randevu aldığı miktarın ise 1,2 milyon ton civarında olduğunu belirtti.
Çelik, hasat başlangıcından bugüne kadar piyasaları yakından takip ettiklerini vurgulayarak, şöyle konuştu: “Hasadın yoğunluğuna ve yüksek rekolteye bağlı olarak piyasa fiyatlarının gevşemesi sonucu bugün itibarıyla TMO’nun müdahale fiyatını açıklaması ihtiyaç. Bunu gidermek için açıklamayı yapma zarureti doğmuştur. Bazı bölgelerde ekmeklik buğday 980 liranın üzerinde işlem görmektedir. Bazı bölgelerde de 850 ila 900 lira arasında işlem görmeye başladığını müşahade etmiş bulunuyoruz. Bunu dikkate alarak Anadolu kırmızı sert ekmeklik buğdayın fiyatı tabii ki bir taban fiyat. Bu taban fiyat üzerinde değer bulacak, buna inanıyoruz. 2017 yılı için Anadolu ekmeklik kırmızı sert buğdayın alım fiyatı, ton başına 940 lira olarak belirlenmiştir. Açıklanan fiyatlara, kaliteye göre yüzde 5’e kadar da ilave artış uygulanacaktır. Bu durumda üreticimiz kalitesine göre buğdaylarını 990 liraya kadar TMO’ya satabileceklerdir.”

2017 DÖNEMİ TMO ALIM FİYATLARI


CİNSİ

ALIM FİYATI
(TL/TON)
MAKARNALIK BUĞDAYLAR MAKARNALIK BUОDAY
1.000
DÜŞÜK VASIFLI MAKARNALIK
840
EKMEKLİK BUĞDAYLAR ANAD. BEYAZ VE KIRMIZI SERT
940
DİОER BEYAZ VE KIRMIZI
895
DÜŞÜKK VASIFLI EKMEKLİK BUОDAY
800
26May

Özkan Taşpınar Ulusal Hububat Konseyi (UHK) Başkanlığına Seçildi

Tarım Kanunu’nda belirlenen ulusal tarım politikaları çerçevesinde çalışma yapmak üzere kurulan Ulusal Hububat Konseyi’nin (UHK) 7. Genel Kurulu Konya Ticaret Borsası ev sahipliğinde yapıldı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı BÜGEM Tohumculuk Daire Başkanı Mehmet Sığırcı’nın gözlemciliğinde Konya’da gerçekleştirilen genel kurulun divan başkanlığına Ali Sürücü, divan başkan yardımcılığına M. Tevfik Dinçer, divan katip üyeliklerine S.Yavuz İlgün ve Prof. Dr. Süleyman Soylu oy birliği ile seçildiler.

Seçimlerde Ticaret, Üretici, Sanayici, Araştırma-Danışma ve Üretici-Tüccar- Sanayici birimlerinden oluşan UHK’nin yeni yönetimi, meclisi, araştırma-danışma kurulları ile denetim kurulu belirlendi. Kayıtlı 124 üyenin 67’sinin katılımıyla yapılan kongre sonucunda, oybirliği ile seçilen UHK’nin yeni yönetimi şu isimlerden oluştu; Başkan Özkan Taşpınar, Başkan Vekilliğine Yaşar Serpi, Sayman Üyeliğe M.Namık Köklüsoy, Yönetim Kurulu Üyeliklerine Mehmet Tabur, Sebahattin Yumuşak, Prof. Dr. Bayram Sade, Selçuk Aydınalp, Hasan Gümüş, ve Murad Bertan.

TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi ve Konya Milletvekili M. Uğur Kaleli, Türkiye’de ilk defa bir tarım kanunun kendi dönemlerinde çıkarılmasının Ak Parti’nin tarıma stratejik bir sektör olarak baktığını göstermesi açısından anlamlı olduğunu belirterek, tarım kesimine yıllık 18 milyar lira kaynak aktardıklarını söyledi. Türk Tarımının son 15 yılda büyük bir gelişme gösterdiğini, var olan sorunların da ortak akılla kolayca aşılacağını belirten Kaleli, hububatın stratejik bir ürün olması nedeniyle daima takip edilmesi, kalite ve veriminin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Ev sahibi olarak konuklara hitap eden Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik, tarım ve tarımsal ticaretin ihmal edilemeyecek kadar önemli bir sektör olduğunu belirterek, günümüzde tarım ve gıda güvenliğinin, dünyanın da en önemli sorunlarından biri olarak karşılarına çıktığının altını çizdi. Çevik, tarımı bir zenginlik kaynağı olarak ekonominin sağlam ve sağlıklı bir halkası haline getirmenin Türkiye’ye büyük bir ekonomik ve politik avantaj getireceğini söyledi. Bunun için UHK’nin çalışmalarını hep desteklerini ifade etti.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı BÜGEM Tohumculuk Daire Başkanı Mehmet Sığırcı ise, Bakanlık olarak hububat üretime büyük önem verdiklerini belirterek, ülke ihtiyacının karşılanması, mamul madde ihracatında kullanılan hammaddenin yurtiçinden temini için havza bazlı üretim sistemine geçtiklerini belirtti. Hububat tohumluğunun geliştirilmesine yönelik teşvik ve ar-ge faaliyetlerine hız verdiklerini belirten Sığırcı, bu açıdan UHK’nin çalışmalarını önemsediklerinin altını çizdi.

Genel kurulda bir konuşma yapan Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, hububatın Türkiye’nin tüm bölgelerini ilgilendiren en önemli ürün olduğunu belirterek, doğrudan 20 milyon insanımızı, dolaylı olarak tüm ülkeyi ekonomik ve sosyal olarak ilgilendirdiğini ifade etti. Üzerinde en çok konuşulan, spekülasyon yapılan stratejik bir ürün olan hububatın, gerek üretimi gerekse ticareti Türkiye’yi olduğu kadar Dünya’yı da ilgilendirdiğini ifade eden Taşpınar, bu açıdan üretim ve kalitenin artırılmasıyla birlikte sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmasının önemine değindi. Bunun da çok paydaşlı ve ortak akılla üretilecek politikalarla sağlanacağını söyleyen Taşpınar, ” Ulusal Hububat Konseyi; üretici, tüccar, ithalatçı, ihracatçı ve sanayicilerimizin tamamının hak ve menfaatlerini korumak sektörümüzün gelişmesine katkı vermesi amacıyla kurulmuştur. Bu kapsamda; sektörle ilgili kanun, tüzük ve yönetmelikler hazırlanması aşamasında ilgili resmi, özel ve sivil toplum kuruluşlarıyla bu amaca dönük çalışmalar yapmaya çalışıyoruz. Buğday, mısır, pirinç gibi ürünler üzerindeki politikalarımızın önemi çok büyüktür. Ulusal hububat konseyi de, hububat ile ilgili politikalara yön vermesi ve hazırlayacağı raporlarla etkin olarak bu karar mekanizmasının içinde olacaktır. Birlik içerisinde, ortak paydada buluşarak alınacak kararlarla da, bu etkinlik daha artacaktır. Ulusal Hububat Konseyi kuruluşundan bu yana 7 yıl geçmesine rağmen, mevzuattan kaynaklanan bazı sorunlarımız yok değil. Öncelikle bu sorunların çözüme kavuşturulması için bakanlığımızla yaptığımız görüşmeleri hızlandırıp, bir sonuca bağlamak istiyoruz. Ülkemizin hak ve menfaatleri doğrultusunda yeni bir heyecanla çalışmalarımıza hız vereceğiz ” dedi.

Program, UHK Kurucu Başkanı ve 1. Dönem Mustafa Çevik, İkinci Dönem başkanı Mustafa Yılmazkart, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı BÜGEM Tohumculuk Daire Başkanı Mehmet Sığırcı ve Divan Başkanı Ali Sürücü’ye plaket takdimi ve hatıra fotoğrafı çekimiyle son buldu.

6 MAYIS 2017 TARİHİNDE YAPILAN GENEL KURULDA OLUŞAN UHK ORGANLARI

GENEL KURUL

1 ALİ SÜRÜCÜ
2 MEHMET SIĞIRCI
3 DOÇ.DR. S. AHMET BAĞCI
4 ALİ ATAİYİBİNER
5 HALUK TEZCAN
6 EREN GÜNHAN ULUSOY
7 MUSTAFA YILMAZKART
8 RAMAZAN HIDIROĞLU
9 BURAK ANDİ
10 TEMİR KURT
11 ÖMER ZEYDAN
12 GÜRKAN GÜREL
13 EKREM BAŞTUĞ
14 MUTLU DOĞRU
15 FATİH ÖZDEMİR

YÖNETİM ASİL

1 SELÇUK AYDINALP
2 HASAN GÜMÜŞ
3 MEHMET TABUR
4 MURAD BERTAN
5 YAŞAR SERPİ
6 SABAHATTİN YUMUŞAK
7 M.NAMIK KÖKLÜSOY
8 PROF.DR. BAYRAM SADE
9 ÖZKAN TAŞPINAR

YÖNETİM YEDEK

1 SALAMON HALYO
2 BİLAL TABUR
3 MUSTAFA BÜYÜKEĞEN
4 RAMAZAN ÖZKILIÇ
5 MESUT OKYAY
6 CELİL ÇALIŞ
7 DR.ALİ ÜSTÜN
8 MEHMET KAVUN
9 FEDAİ ÇANIM

DENETLEME KURULU ASİL

1 MUSTAFA ÇEVİK
2 MURAT AKBULUT
3 METİN KAVAK

DENETLEME KURULU YEDEK

1 MEHMET BÜYÜKALİM
2 R.ZAFER ARISOY
3 DİLEK ALTINKAYNAK

ARAŞTIRMA VE DANIŞMA KURULU

1 ALİ ULUTÜRK
2 ATİLLA AZKUR
3 GAMZE K. AYTAÇ
4 A.RIFAT HEKİMOĞLU
5 PROF.DR.ALİ TOPAL
6 PROF.DR. SÜLEYMAN SOYLU
7 ÇAĞLAR KAYA
8 PROF. DR. NERMİN BİLGİÇLİ
9 İSMAİL SAYIM

 

Yazı gezinmesi