28Haz

Anız Yangınları Milli Meseledir

Toprak verimi düşüren ve topraktaki canlıları öldüren anız yangınları ile mücadele son yıllarda devletin de politikası haline geldi. Anız yakanlara bir taraftan Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerince cezai işlem uygulanırken, uzmanlar da çiftçileri anız yakmamaları konusunda çağrıda bulunuyor.

Ulusal Hububat Konseyi (UHK) Başkan Yardımcısı Yaşar Serpi, anız yakanlara uyarılarda bulundu.

Türkiye topraklarının genel olarak organik maddece zayıf olduğunu belirten Serpi, hububat kaldırıldıktan sonra toprağa karışan anızın, toprak organik yapısını güçlendirdiğini belirtti. Tarım alanlarının gelecek nesillere sağlık şekilde bırakılması gerektiğinin altını çizen Serpi, anız yakmanın hem ülke hem çiftçi ekonomisine zarar verdiğinin altını çizdi.

Türkiye’de tarım yapılabilir yaklaşık 24 milyon hektarlık alanın yaklaşık yarısında tahıl ekimi yapıldığını, tahıl ekilen alanların da yüzde 90’ında buğday ve arpa ekimi yapıldığını belirten UHK Başkan Yardımcısı Yaşar Serpi, anız yangınları için en büyük sorunun da buğday ve arpa ekim alanlarında oluştuğunu açıkladı. Serpi açıklamasına şöyle devam etti; “Türkiye’de bundan 50 yıl önce yüzde 60’lar seviyesinde olan anız yangınları, son yıllardaki çiftçi eğitimleri ve bilgilendirme çalışmaları ile yüzde 10’lara kadar düşmüştür. Bu iyi bir gelişme olmakla birlikte tamamen ortadan kaldırılması gereken milli bir meseledir. Anız yakma, bu eylemin gerçekleştirenleri tarafından kısa sürede faydalı olduğu iddia edilecek kadar düşünülmeden gerçekleştirilen felaket ve gerçek bir çevre sorunudur. Özellikle ülkemizde makineli tarım ve beraberinde gelen ikinci ürün elde etme isteği ile nadası ortadan kaldıran münavebe sistemi gibi son 50-60 yılda gerçekleşen tarımdaki yapısal değişiklikler ile yakın geçmişte gündeme gelmiştir. Bu nedenle hasat artığı sap ve köklerin doğal yollardan toprağa karışması veya çürüyerek humusa dönüşmesi için gereken süre ortadan kaldırılmak istenmektedir. Hasat işlerinin hızlandığı dönemlerde, biçerdöverlerle hasat yapılan alanlarda biçim boyunun yüksek tutulması, bu alanları anız yakma için potansiyel tehlike alanı yapmaktadır. Bunun en önemli nedeni, üreticilerimizin bir sonraki ekecekleri ürün için zahmetsiz tarla hazırlığı yapmaktan kaynaklanmaktadır. Bir kısım üreticilerimizde tarlasındaki hastalık ve zararlıların yakmak suretiyle yok olacağını düşünmesinden kaynaklanmaktadır. Fakat anız yakma çok sayıda olumsuz duruma yol açılmaktadır. Topraktaki organik madde,  yüzeye yakın kısımda bulunan yararlı mikroorganizmalar yok olmaktadır. Toprak, su ve rüzgar erozyonuna daha hassas bir duruma gelmektedir. Yangınla birlikte çevredeki orman, meyve ağaçları, çalılar, telefon ve elektrik hatları, yerleşim yerleri ve toprak üstü canlıları zarar görmekte, demir ve kara yolu ulaşımı tehlikeye düşmekte,  aynı zamanda çevre ve hava kirliliğine yol açmaktadır. Yanan anızın, hem toprak üstü canlılarına hem de anız artıkları ile beslenen yaban hayvanlarına zarar vermesi sonucu doğal denge bozulmakta, toprak yüzeyinde belli bir derinlikteki verimli katmanın kaybedilmesine neden olmaktadır. Toprak oluşumu çok uzun süreler alan bir işlemdir. Bu işlemin doğal faktörlerle gelişmesi; su rüzgar gibi etkenleri içerisinde barındırır ve milyarlarca yıl alır. 10 ila 20 cm kalınlığındaki verimli bir toprak tabakasının oluşması binlerce yıl alırken bu tabakanın erozyon sonucu yok olması sadece seneler sürmektedir.”

Anız Yakmanın Cezası Var

Anız yakma ile ilgili cezaların yetersiz kaldığını belirten Serpi şunları söyledi “Cezaların caydırıcılığı arttırılmalıdır. 2020 yılında anız yakanlara Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 31 Aralık 2019 tarih ve 30995 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2020/1 Nolu Tebliğ’inin, ” 1″ bendinde “Anız yakanlara her dekar için 73,68 TL idari para cezası verilir. Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat arttırılır.” hükmü yer almaktadır.”

İslam Canlıya Eziyeti Yasaklar

Din adamlarının anız yakmanın haram olduğunu beyan ettiklerini belirten Serpi, anız yakmanın geleceği yakmak olduğunu söyleyerek, “Bir hayvanın keyfiyen öldürülmesi ile yakılan anızda ölen binlerce canlının durumu aynıdır. Anızla birlikte aynı zamanda binlerce canlının yakılması vahşettir, büyük günahtır. Hz. Muhammed “Yerdekilere merhamet etmeyene, göktekiler merhamet etmez” buyurarak, etrafımızdaki canlılara hangi gözle bakmamız ve nasıl davranmamız gerektiğini bize göstermektedir. Anız yakılması gibi çağdışı bir uygulamadan vazgeçilmesi gerekir” dedi.

Anız Yangınları, Gıda Güvenliğini Tehdit Ediyor

Anız yangınlarının önüne geçmek, işini düzgün yapan üreticilerimizi kollamak ve ödüllendirmek için azami dikkat gösterilmesi gerektiğini belirten Serpi, anız yangınlarının geleceğimiz ve gıda güvenliğimiz açısından son derece önemli bir tehdit olduğunu söyledi.

Serpi, “Anız yakma gibi çağdışı uygulamalara son verilmesi, çiftçiye yeni önerilerinin sunulmasını zorunlu kılmaktadır. Anız yakmanın zararları konusunda çiftçilerimiz, yeterli ve doğru bilgiyle buluşturulmalıdır. Tarımsal desteklerden çiftçilerin faydalanabilmesi için anız yakmama koşulu getirilmelidir. Anız yakmayan çiftçilere daha yüksek miktarda destek verilmelidir.” dedi.

14Haz

UHK’den Organik Madde Seferberliği Çağrısı

Ulusal Hububat Konseyi (UHK) Yönetim Kurulu Üyesi ve KTO Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bayram Sade, tarımdaki verimlik ve yüksek maliyete neden olan topraktaki organik madde eksikliğinin; “Organik Madde Seferberliği” ile çözüme kavuşturulabileceğini açıkladı.
Topraktaki canlılığın birçok bileşenin bulunmakla birlikte, ana bileşenin organik madde olduğunun altını çizen Sade, organik madde miktarının sınır değerin altında düştüğü toprakların canlılığının da o oranda azaldığını, yapısının ve unsurlar arasındaki dengenin bozulup ‘Ölü toprak’ olarak adlandırıldığını belirtti.
İdeal bir toprağın yüzde 5’inin organik madde olması gerektiğini belirten Rektör Sade; “Bu ideal yapıya Türkiye’nin içinde bulunduğu iklim kuşağında ulaşılması zor olduğundan hareketle, organik madde yeterliliği olarak yüzde 3 kabul edilmektedir. Ancak ülkemizin birçok tarım bölgesinin kurak iklim kuşağında olması, hasat artıklarının yok edilmesi, organik gübrelerin tarımsal üretim dışı kullanılması, yanlış toprak işleme gibi nedenlerle organik maddenin çoğunlukla yüzde 2’nin altında, hatta yüzde 1’in olması sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Ülkemiz tarım topraklarının önemli bir düzeyinde organik madde miktarı yetersiz düzeyde olup, bu durum önemli verimlilik sorunlarını beraberinde getirmektedir. Anızlar ve hasat artıkları değerli organik madde kaynaklarıdır. Bu değerli artıklar farklı gerekçelerle yakılıp, yok edilebilmektedir. Bu işlemle hem de birçok ek zararlara sebep olmaktadır. Bunların yanında sık işleme, devirme ve parçalama gibi toprak işleme yöntemleri aşırı havalanma sonucu topraktaki organik materyalin hızlı parçalanmasına ve organik maddenin hızla tükenmesine neden olmaktadır.” dedi.
Prof. Dr. Bayram Sade, verimliliğin ana unsuru olan organik madde ile ilgili yapılması gerekenleri de şu şekilde ifade etti:
“Böylesine tarımı etkileyen ve verimlilik sorunu oluşturan, yüksek maliyete neden olup, ekonomik üretimden uzaklaştıran bir konunun; kamu, belediyeler, özel sektör, sivil toplum örgütleri ve diğer tüm ilgili kurum ve kuruluşların dahil olacağı “Organik Madde Seferberliği” ile ele alınacak bir yaklaşımla çözüme kavuşturulabilir.
Tarım ve Orman Bakanlığınca uygulanan organik gübrelere ve mineral katkılı Organik gübrelere verilen destekler artırılarak devam ettirilmelidir.
Anız yakmanın zararları ile ilgili eğitim çalışmaları yürütülmesi, sap parçalayıcıların desteklenmesi ve hukuki müeyyidelerin tavizsiz uygulanması önemlidir. Hasat artıklarının mutlaka tarlada kalması sağlanmalıdır.
Kök kanallarının muhafazası, toprak yapısının korunması, organik madde parçalanmasının hızlandırılmaması için; doğrudan ekim, azaltılmış toprak işleme, dikey toprak işleme gibi aynı zamanda toprağı koruyucu yöntemlerin yaygınlaştırılması üzerine çalışılmalıdır. Toprağı deviren ve parçalayan ekipmanlar yerine bu tür ekipmanların daha güçlü desteklenerek kullanımları özendirilmelidir.
Farklı kök sistemi, yetiştirme istekleri ve konukçuları olan bitkilerin art arda ekilmesi şeklinde ifade edilen münavebe toprak organik maddesinin korunması ve verimlilik açısından önemlidir. Desteklerin münavebe şartına bağlanması uygulanması geliştirilerek devam ettirilmelidir.
Üreticilerin özellikle hayvan gübrelerini olgunlaştırmalarını sağlayacak sistemleri kurmalarını sağlayacak programlar uygulanmalı, olgunlaştırılmış gübrelerinin tarım topraklarına katkılarının çok daha büyük olacağı gerçeği benimsetilmelidir.
Organik gübre dağıtıcı ekipmanın daha çok üretici örgütleri aracılığı ile desteklenmesi ve kiralama yolu ile üreticilerin kullanımına sunulması ekonomik ve uygulanabilir bir program olarak kurgulanmalıdır.
Ana ürünlerin arasında kışlık ya da yazlık yeşil gübre bitkilerinin ekilmesi ve çiçeklenme döneminde toprağa karıştırılması özendirilmelidir.
Her üreticinin evsel ve çiftlik organik artıklarını olgunlaştıracakları kompost çukuruna sahip olması özendirilmeli, geri dönüşümün organik gübre olarak tarlaya olması yönünde programlar uygulanmalıdır.
Hayvancılığı yoğun yapan işletmelerin efektif biyogaz tesisine sahip olması ve enerji elde edildikten sonra kalan organik atığın tarım toprakları ile buluşturulması programları desteklenmelidir.
Şehir çevrelerinde yoğunlaşan tavukçuluk işletmelerinin gübreleri belediyeler organizasyonunda toplanmalı ve kurulan tesislerde olgunlaştırıldıktan sonra tarım toprakları ile buluşturulması yoluna gidilmelidir.
Sıfır atık projeleri her il ve ilçede yaygınlaştırılarak, atıkların kaynağında ayrıştırılması, kurulacak tesislerde organik atıkların olgunlaştırılması, zararlı unsurlardan arındırılması ve minerallerle de zenginleştirilerek organik gübre haline getirilmesi projeleri programlanmalı, bu projelerde belediyeler aktif görev almalıdırlar.”

27May

TMO Protein Cihazı Satışı Hakkında

TMO Genel Müdürlüğü tarafından 3 adet Perten marka Protein Tayin Cihazı satış ihalesi 28.05.2020 Perşembe günü saat 10.30’da yapılacak olup, ihale ilanı TMO internet sitesi ihaleler bölümünde yer almaktadır.

Yazı gezinmesi